SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-HAC

<< 772 >>

باب: من أهل في زمن النبي صلى الله عليه وسلم كإهلال النبي صلى الله عليه وسلم.

32- Hz.Nebi Zamanında O'nun Girdiği Niyet Ne İse O Niyetle İhrama Giren Kimse

 

-قاله ابن عمر رضي الله عنهما، عن النبي صلى الله عليه وسلم.

Bu  rivayeti,  İbn  Ömer r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den nakletmiştir.

 

حدثنا المكي بن إبراهيم، عن ابن جريج، قال عطاء: قال جابر رضي الله عنه:

 أمر النبي صلى الله عليه وسلم عليا رضي الله عنه أن يقيم على إحرامه. وذكر قول سراقة.

 

[-1557-] Cabir'den nakledildiğine göre, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ali (r.a.)'e ihramlı olarak kalmasını emretmiştir.

 

 Cabir burada, Süraka'nın sözüne de yer vermiştir.

 

Tekrar: 1568, 1570, 1651, 1785, 2506, 4352, 7230, 7367

 

 

حدثنا الحسن بن علي الخلالي الهذلي: حدثنا عبد الصمد: حدثنا سليم بن حيان قال: سمعت مروان الأصفر، عن أنس بن مالك رضي الله عنه قال:

 قدم علي رضي الله عنه، على النبي صلى الله عليه وسلم من اليمن، فقال: (بما أهللت). قال: بما أهل به النبي صلى الله عليه وسلم، فقال: (لولا أن معي الهدي لأحللت).

وزاد محمد بن بكر، عن ابن جريج: قال له النبي صلى الله عليه وسلم: (بما أهللت يا علي). قال: بما أهل به النبي صلى الله عليه وسلم، قال: (فأهد، وامكث حراما كما أنت).

 

[-1558-] Enes İbn Malik r.a. şöyle anlatır: "Ali r.a. Yemen'den Hz.Nebi'in yanına gelmişti. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona, "Ne niyetle ihrama girdin?" diye sorunca Ali, "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in girdiği niyetle" diye cevap verdi. Bunun üzerine Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Eğer benim yanımda hedy kurbanı olmasaydı ihram'dan çıkardım" buyurdu."

 

Muhammed İbn Bekir, İbn Cüreyc'den naklen şu ilavede bulunmuştur: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ali'ye, "Ey Ali! Hangi niyetle ihrama girdin?" diye sorunca Ali r.a., "Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in girdiği niyetle" diye cevap verdi. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem. ona, "O halde hedy kurbanı getir ve şu an olduğun gibi ihramlı olarak kal" buyurmuştur."

 

 

حدثنا محمد بن يوسف: حدثنا سفيان، عن قيس بن مسلم، عن طارق بن شهاب، عن أبي موسى رضي الله عنه قال:

 بعثني النبي صلى الله عليه وسلم إلى قوم باليمن، فجئت وهو بالبطحاء، فقال: (بما أهللت). قلت: أهللت كإهلال النبي صلى الله عليه وسلم، قال: (هل معك من هدي). قلت: لا، فأمرني فطفت بالبيت وبالصفا والمروة، ثم أمرني فأحللت، فأتيت امرأة من قومي، فمشطتني، أم غسلت رأسي.

فقدم عمر رضي الله عنه، فقال: إن نأخذ بكتاب الله فإنه يأمرنا بالتمام، قال الله: {وأتموا الحج والعمرة لله}. وإن نأخذ بسنة النبي صلى الله عليه وسلم فإنه لم يحل حتى نحر الهدي.

 

[-1559-] Ebu Mûsa r.a. şöyle nakletmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem beni Yemen'e göndermişti. Döndüğüm­de Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile Batha'da karşılaştık. Bana, "Hangi niyetle ihrama girdin?' diye sorunca ben de, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in  girdiği niyetle" diye cevap verdim. Bunun üzerine bana, "Yanında hedy kurbanı var mı?" diye sordu. Ben: "Hayır" dedim. Bunun üzerine bana emir buyurdu, Kabe'yi tavaf ettim. Safa Merve arasını da sa'yettim. Daha sonra yine emir buyurdu, ihram'dan çıktım. Ardından kavmimden bir kadının yanına gittim, saçımı taradı veya yıkadı. Daha sonra Ömer r.a. geldi ve: "Eğer Allah'ın kitabını delil olarak alırsak ayette bize, "Haca ve umreyi Allah için tamamlayın"[Bakara 196] buyurulmaktadır. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sünnetine bakacak olursak Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem de, kurban kesinceye kadar ihram'dan çıkmamıştır" dedi."

 

 

AÇIKLAMA:     Başlıktaki ifade, Hz. Nebi'in ihrama girerken müphem bir şekilde niyet etmeyi onayladığı anlamında kullanılmıştır. Bundan dolayı, müphem bir niyetle İhrama girme caiz olmaktadır. Fakihler çoğunluğunun görüşü böyledir. Malikiler ile Kufelilere göre ise müphem bir niyetle ihrama girilmesi halinde sa­hih olmaz.

 

Şu'be'nin rivayetine göre, (Ebu Musa), "Hz. Nebi'in girdiği niyetle ve onun gibi ihrama giriyorum, Lebbeyk" demiş, Resûlullah da (s.a.v.) "Güzel yapmışsın" buyurmuştur.

 

Hz. Ömer'in r.a., ayetle delil getirerek verdiği cevap insanların umre için ihramdan çıkmalarını önlemeye yöneliktir. Çünkü Kur'an, haccı ve umreyi tamamlamayı emrettiği için bu sebeple ihramdan çıkmanın yasak olduğunu göstermektedir. Söz konusu ayet, hac bitene kadar ihramda kalmayı gerektirir. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sünneti de bunu göstermektedir. Çünkü Efendimiz s.a.v., kurban yerine ulaşana (kesilene) kadar ihramdan çıkmamıştır.

 

Fakat Resûlullah'ın s.a.v. beraberinde hedy kurbanı bulunma­yan kimseye verdiği "Eğer benim yanımda hedy kurbanı olmasaydı ihramdan çıkardım" şeklindeki cevabı bu görüşe karşı bir yanıt niteliğindedir. Bütün bunlardan şöyle bir sonuç ortaya çıkmaktadır ki, Hz. Ömer, ihramdan çıkmayı, seddü'z-zerîa (kötülüğe giden yolların önünü kesme) kabilinden yasaklamıştır.

 

Nevevî şöyle demiştir: "Bu konuda tercih edilen görüş şu ki; Hz. Ömer, hac ayları içinde umre yapıp daha sonra aynı yıl içinde hac yapmayı yasaklamıştır. Onun ifadelerinden anlaşıldığına göre bu ifrad haccı yapmaya yönelik bir teşvik mahiyetindedir. Diğer yandan temettü haccı yapmanın, hiçbir şekilde mekruh olmaksızın caiz olduğu konusunda icma gerçekleşmiştir."